“`html
T24 Haber Merkezi
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan kasım ayı enflasyon verileri, emekliler için yılbaşında yapılacak maaş artışının nasıl olacağına dair belirsizlikleri artırdı. Emekliler, seyyanen zam taleplerini ifade ederek, yaşadıkları maddi sıkıntıları dile getirdi. Yılda bir kez yapılan artışlar, en düşük emekli maaşına yapılacak 2 bin 100 lira civarında bir zam ile sorunlarının çözülmeyeceğini belirten emekliler, geçimlerini sağlamakta oldukça güçlük çektiklerini vurguladı. Geçimini sağlamakta zorlanan emekli Zeynel Kaymaz, “Yıllarca prim ödedik, vergi verdik. Emekliliğimizde rahat bir yaşam sürebilmeyi umuyorduk. Ancak şu anda çok kötü bir haldeyiz, en temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz,” diye konuştu.
Kasim ayı enflasyonunun açıklanmasının ardından, TÜİK tarafından memur ve emeklilerine yapılacak zam oranları belirginleşmeye başladı. SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yapılacak zammın oranı yüzde 14,57 olarak kesinleşti; aralık enflasyon verisinin ardından ise memur maaşlarına yönelik zam oranı da netleşecek. Eğer yıl sonu enflasyonu yüzde 46 olarak gerçekleşirse, 1 Ocak 2025 itibarıyla SSK ve Bağ-Kur emeklileri yüzde 17,05, memurlar ise yüzde 12,79 zam elde edebilecek.
Bu verilere göre, herhangi bir seyyanen zam yapılmazsa, en düşük emekli maaşında 12.500 lira üzerinden 2.130 lira bir artış gerçekleşmesi bekleniyor. Emekliler, İstanbul’da ANKA Haber Ajansı’na zam oranlarına dair değerlendirmeler yaptı ve şunları aktardı:
“Yetkilileri kınıyorum, çok kötü bir durumda yaşıyoruz. Mültecilerden daha zor şartlardayız.”
Zeynel Kaymaz: “Devlete yıllarca prim ve vergi verdik. Emeklilik hayalimiz, huzurlu bir yaşam sürmekti. Ancak şu an beslenme ve sosyal yaşama dair her konuda sıkıntı içerisindeyiz. Mültecilerin bizden çok daha iyi haklara sahip olduğunu görmek üzücü. Hastanelerde randevu almakta zorluk çekiyoruz. Kısaca, perişan durumdayız. İş bulmak ise neredeyse imkansız.”
“Bu ülke gerçekten utanılacak noktalara geldi, söylemekten çekinmiyorum.”
Daha sonra söz alan bir başka emekli, “Bize ne kadar para istiyorsunuz dediklerinde, biz para istemiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz. Bu ülkenin kalkınması için çalışan emeklilerin alın teri var. Ancak servet holdinglere aktarılıyor, bizler ise muhtaç durumdayız. Sağlık, eğitim, çevre; her şey bizim için kritik halde.” dedi.
“Emekliliğimde Türkiye’yi gezmeyi planlıyordum, ama artık dışarı çıkmak bile zor.”
35 yıl prim ödeyerek emekli olan Zeki Altınbıçak: “Şu anki zam beklentisi, gerçekten komik. Bir yumurta kolisi 150 lira, yılbaşında 200 lira olması bekleniyor. Hal böyle olunca, beklediğimiz 2 bin lira ile neyi karşılayabiliriz ki? Çay parası bile bulmakta zorluk çekiyoruz.” dedi.
“Bizler sosyal atık değiliz, haklarımızı istiyoruz.”
Başka bir emekli, “Alım gücü ile kıyasladığınızda, 2 bin 500 lira ile ne yapılabilir ki? Kiralar çok yüksek, hayat pahalılığı almış başını gidiyor. Biz emekliler olarak kimseye fazladan bir şey istemiyoruz, sadece yaşam standartlarımızın artırılmasını talep ediyoruz.” şeklinde konuştu.
“Artık emekli olmayı düşünmek bile korkutucu, geçim derdi daha büyük.”
Emekliliğine iki yıl kalan bir kadın, “Geçmişte emeklilik hayalleri kuran birçok insan artık gelecek kaygısı taşıyor. Emekli olduğumda nasıl yaşayacağım sorusu, hepimizin kafasını kurcalıyor.” dedi.
“Çocuklarımıza harçlık vermek hala lüks, değil mi?”
Belediyeden memur emeklisi Mehmet Ali Selçukkaya: “Bugünün koşullarında çocuğunun okula giderken 100 lira harçlık alması hayatın ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Emeklinin maaşı en az 30 bin lira olmalı, çünkü aile geçimi bu miktarla bile zor.” sözlerini sarf etti.
“TÜİK’in verileri doğru değil, bu gerçeği görmek zorundayız.”
Bir başka emekli, “Artık söz söylemekte zorlanır hale geldik. TÜİK’in doğru müdahaleleri olmaması, işçileri ve emekçileri yok etmeye yönelik bir yaklaşım olarak algılanıyor. Refah düzeyinin nasıl düştüğünü görmek için bakanlıkların açıklamalarına güvenmemek gerek.” dedi.
Seda Bakan ve Hadise’nin ‘Esas Oğlan’ı gerçekten Türk işi Sex and the City mi? |
“`